Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

alçak dağ

См. также в других словарях:

  • alçak — sf., ğı 1) Yerden uzaklığı az olan, yüksek karşıtı Alçak tavanlı bir oda. 2) Aşağı olan, yüksek olmayan (yer) 3) Kısa (boy) Alçak boylu bir adam. 4) mec. Bile bile en kötü, en ahlaksızca davranışlarda bulunan, aşağılık, soysuz, namert, rezil,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • alçak yerde tepecik kendisini dağ sanır — bilgili kimselerin bulunmadığı yerde cahil kişi bilgiçlik taslar anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şale — is., mim., Fr. chalet Uzun saçaklı çatısı olan alçak dağ konutu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HAŞREM — Kireç taşı. * Alçak dağ. * Arı …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HADÎD — Dağ eteği. * İçinde yağmur suyu biriken alçak çukur. * Arz, yer, dünya …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • boyun — is., ynu, anat. 1) Gövdenin başla omuz arasında kalan bölgesi Ellerini bu defa, boynuna sıkıştırdığı beyaz peçeteye sildi. A. İlhan 2) Testi, şişe, güğüm gibi kaplarda dar olan üst kısım 3) Sorumluluk 4) coğ. Dağ sırtlarında geçmeye elverişli… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • havza — is., Ar. ḥavża 1) Bölge, mıntıka Zonguldak kömür havzası. 2) coğ. Dağ veya tepelerle sınırlanmış, suları aynı denize, göle veya ırmağa akan bölge Kızılırmak havzası. 3) coğ. Yer kabuğundaki kıvrımların çukur, alçak yeri, tekne 4) jeol. Tekne… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • HADIYD — (Hazîz) Oturaklı, mütemekkin, yer. * Dağ eteği. Zir. Alçak yer. * Koz: Ayın veya başka bir seyyarenin mahreki üzerinde dünyaya en yakın bir mesafede bulunan nokta. Dünya ile diğer seyyarelerin güneşin merkezinden en uzak oldukları bir nokta …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»